Powered By Blogger

12 Mayıs 2014 Pazartesi

MEHDİ İNANCI HAKKINDA GENEL BİLGİ (KIYMET UZUNKAYA)


MEHDİ İNANCI
 Mehdi nedir?
       Mehdi, Müslümanlar tarafından ahir zamanda dünyaya geleceği ve dünyada İslam'ı hâkim kılacağına inanılan kişidir. Kur'an da ismi geçmez, fakat hadislerde geçer. Hem sünni hem de Şii mezhebinde de Mehdi inancı görülmektedir.
    Sözlüklerde hidayette, doğru yolda olan, başkalarının hidayet ve doğru yolda gitmelerine vesile olan manasına gelen Mehdi, İslami bir terim olarak ahir zamanda geleceği müjdelenen, kendisine Allah    noktalarda hata ve yanlışlıklardan korunan, insanları, bilhassa Müslümanları irşad eden, doğru yola sevk eden, zulüm ve haksızlıkların kol gezdiği bir dünyada adaleti tesis eden, ahir zamanda geleceği müjdelenen Âl-i Beyt’ten büyük bir zattır.
Kavramsal temeller ve yaygınlık
İnanç Kur’an da yer almadığı halde bazı ayetlerin yorumları, çoğunluğu veya tamamı uydurma olduğu ifade edilen hadisler ve dini önderlerin sözlerine dayanmaktadır. Şiiliğin inanç esaslarından sayılan mehdi inancı, tarih boyunca olduğu gibi Akademik çevrede pek fazla itibar edilmese de  tasavvuf ve tarikat merkezli, kendi liderlerini Mehdi, cemaatlerini de Mehdinin cemaati olarak görmek isteyen sünni toplumlarında da yaygın kabul ve etki gücüne sahiptir.
Mehdi, inanca göre deccalin olduğu bir zamanda gelecek ve deccale karşı savaşacaktır.[1] İsa Mesih gökten yeryüzüne inince onun yanında olup deccali yenmesine yardım edecektir.[2]



1 www.musayusuf.com mehdi ve altınçağ mehdi hakkında çeşitli konular


Hadislere göre Mehdi kadar, Mehdi’nin talebeleri de üstün kişilerdir. Her gurupta bu üstünlükleri elde edebilmek ve kendi liderinin Mehdi
olduğunu ispat edebilmek için binlerce hadis uydurulmuştur. Bu yüzden Mehdi’nin dış görünüşü, yapacakları ve çıkacağı yer hakkında birbiriyle çelişen çok sayıda hadis vardır; Bir hadise göre Mehdi Şam’dan, diğerine göre Kufe’den, bir diğerine göre İstanbul’dan, yine bir başka hadise göre ise Medine’den çıkacaktır.
İnancın tarihsel gelişimi
Mehdi  deyimi "bir inanç olarak" tarihte  ilk  kez  Keysanilik hareketinin kurucusu olan  Ali 'nin  oğlu  Muhammed El Hanefiyye  için kullanılmıştır. Ayrıca  Haris b. Süreyye, Abdullah bin  Zübeyr,  Ali’nin kölesi  Keysan, oğlu  Hüseyin, Abdullah  bin  Zübeyr, Muhtar  es  Sakafiy e bağlı  Ali, Emevi halifesi  Süleyman bin Abdülmelik  ve  Yezid'in oğlu  Ebu  Muhammed  için de mehdilik  iddia  veya  isnadları  bulunmaktadır. Bazı yazarlar, İslamdaki Mehdî inancının kökenlerini Mecusîlik gibi Fars inançlarında ararken diğer bazıları da bunu Yahudi-Hıristiyan geleneğindeki “Mesih” öğretisine alternatif oluşturma amacına bağlarlar. Ancak tarihsel olarak Mecusi inancı daha eskiye dayandığı için, Mesih inancını geliştiren Yahudîler’in de, bu düşüncelerini Babil sürgünü zamanında dönemin etkin dini Mazdeizm’den almış olması muhtemeldir.
Müslümanlar, değişik kurtarıcı fikirlerinden etkilenmiş olsalar da, kendi sosyal şartlarına uygun olarak farklı bir mehdî profili (veya profilleri) ortaya koydular. Şii önderler yeni bir kurtarıcı beklemek yerine, 12. İmam’ın ölmeyip  gaybete  girdiği ve ileride yeniden ortaya çıkacağını ileri sürdüler. Şiilikte Mehdîlik iddiaları, ileride gelecek bir şiî hükümetin sembolü olarak kullanılmaktaydı. Fakat sonraları şiî ekol mehdîyi gerçek manada anladı ve imamiye kolu onu beklemeyi bir inanç esası haline getirdi. Mehdî’ye birçok vasıflar yükleyerek, hakkında rivayetler uydurdular.[3] Yüzlerce sayı ile ifade edilebilecek bu rivayetler günümüzde sünni kesim tarafından da makbul sayılan pek çok kaynakta yer almaktadır. İnanç hicri 3. Yüzyılın sonlarından itibaren İslam dünyasına yerleşmiştir.


Mehdicilik hareketleri içerisinde İbn Tumart, Tevhid'e ağırlık veren ve Malikî mezhebini eleştiren hareketi başlatarak 1121'de kendini
Mehdi ilan etmiş ve Murabıtları yıkmayı amaçlamıştır. 1130'de İbn Tumart ölmüş ve ardından  Abdül Mumin tarafından Muvahhidler kurulmuştur. Dünyada Mehdîci hareketlere dayanan diğer isyanların meydana geldiği ülkeler ve yılları; Kuzey Nijerya (1804), Hindistan (1820, 1828 ve 1880), Java (1825), İran (1844), Cezayir (1849, 1860 ve 1879), Senegal (1854), Sudan (1881) ve Somali


Muhammed Ahmed, Sudanlı sufi şeyhi, Kendisinin mehdilik iddiasını temel alan Mehdi devletinin kurucusu.



Mirza Ghulam Ahmad, Ahmediye hareketine göre Mesih ve Mehdi.

MEHDİ İNANCI
Tarikat ve cemaat merkezli birçok Sünni toplulukta mehdi beklenmektedir. Mehdinin kıyamete yakın dönemde zulüm ve adaletsizliğin her tarafı kapladığı bir zamanda gelip yeryüzünü adaletle dolduracağı ve İslâmı hâkim kılacağına ve Ehl-i beyt'ten bir kişi olacağına inanılır. Şiilikten farklı olarak mehdi beklentisi ölmüş veya kaybolmuş bir kişinin dönmesi şeklinde değil, kıyamete yakın gelecek bir kişinin Allah tarafından seçilmesi veya görevlendirilmesi şeklindedir.
Şiilik meşrebinin Caferilik mezhebi de Keysaniliğin mesih inancından etkilenmiştir. 12. İmam Muhammed el Mehdi (Muhammed Muntazar) (Arapçaمحمد المهدي)'ın 874'de babası ve 11. İmam Hasan el Askari'nin ölümünün ardından 4, 5 yaşındayken Gayba haline girerek 940'e kadar küçük Gayba yaşandığına ve 940'den sonra büyük Gayba haline girdiğine inanılmıştır.
İsmailîlik mezhebinde, diğer sülaleden gelen ve gayba eden Mesih'in Kâim olarak Rücu edeceğine inanılmıştır. Ve bu inanç Fatımi'in ikinci imamının adı Kâim'e yanstılmıştır
Alevilikte İmam Mehdi onikinci İmam diye bilinir.
Dürziler de kendilerini kurtarmak üzere Fatımi halifesi El-Hakim bi-Emrillah'ın dönüşünü beklemektedirler.

Keysanilik'te: Şiiliğin ilk kollarından Keysaniyye'ye bağlı Muhtar, Muhammed bin Hanifiyye'yi Mehdi olarak kabul ederek Kufe'da isyan ettiği zaman ilk defa Mesih anlamıyla Mehdi kelimesi kullanılmıştır. İsyan bastırıldıktan sonra 700'de Muhammed bin Hanefiyye'nin öldüğünde bir kısım Keysaniler, Muhammed bin Hanefiyye'nin ölmediğini ve geçici olarak saklandığına inanmışlardır. Böylece Gayba ve Rucu' inanışları ortaya çıkmıştır

Abbasiler'de: Emeviler'in son döneminde Mehdi inanışı yayılmıştır. Abbasiler bu inanıştan istifade ederek Emevilerle mücadele etmiştir. Bu durum Abbasilerin 3. halifesi olan Muhammed ibn Mansur'un lakabı "el-Mehdi"'ye de yansıtılmıştır.



Mirza Gulam Ahmed, Pakistan kökenli, Kadıyanilik olarak ta isimlendirilen Ahmediye hareketine göre Mesih ve Mehdi'dir.
Osmanlıda
 Mehdîci hareketler olarak kabul edilen Rafızî isyanları önemli yer tutmaktadır. Bu hareketlerin ilk örnekleri 1240 yılındaki Babaî ayaklanması, son örneği ise 1665 tarihindeki Seyyid Abdullah isyanıdır. 1511 deki Şahkulu isyanı, 1520’de Bozoklu Celal ve 1527 tarihli Şah Kalender isyanları ihtilalci   Mehdîci hareketlerin önemlileri olup 1525-1528 tarihleri arasında Adana ve Orta Anadolu’da ortaya çıkan küçük çaplı hareketler de vardır.
 İsyan önderlerinin tamamına yakını, müritleri tarafından şeyh olarak görülen, kendilerini Mehdî ilan etmeden evvel, bir mağaraya çekilerek uzun bir süre inziva hayatı yaşayan, inzivadan çıktıktan sonra Allah ile temas kurduklarını ve O’nun kendisini görevlendirdiğini açıklayarak ayaklanmayı başlatan kişilerden oluşur. Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman ve IV. Murad da Mehdî-i ahirzaman olarak vasıflandırılmışlardır.
Risale-i nur ekolü'nde
Risale-i Nur'ların değişik yerlerinde işaret edilen veya anlatılan Mehdi konusu, cemaatin, mehdinin kendi içlerinden çıkacağı, mehdinin Risale-i nur'u bir program olarak kullanıp O'nunla bütün dünyaya hakim olacak bir hizmeti 2000'li yılların başlarından itibaren yürüteceği beklentisi bulunmaktadır. İstikbal-i Dünyevide 1400 sene sonra gelecek bir hakikatı asırlarında karib zannetmişler.[4] -…Hakiki beklenilen ve bir asır sonra gelecek o zaat..[5] - Ta ahir zamanda, hayatın geniş dairesinde asıl sahipleri, yani Mehdi ve şakirtleri, Cenab-ı Hakkın izniyle gelir, o daireyi genişlettirir ve o tohumlar sümbüllenir.[6] 

4 Risale Sözler/Yirmidördüncü söz309
5 Kastamonu Lahikası/Birden ihtar edilen bir mesele
6 Sikke-iTasdik-i Gaybi 153 Kastamonu Lahikası 76

 Mehdi Âl-i Resul’un temsil ettiği Kudsi Cemaatinin Şahs-i Manevîsinin üç vazifesi var. Eğer çabuk kıyâmet kopmazsa ve beşer bütün bütün yoldan çıkmazsa, o vazifeleri onun cemiyeti ve seyyidler cemaati yapacağını rahmet-i İlâhiyyeden bekliyoruz.[7]
Günümüzde
Adnan Oktar, mehdinin doğum tarihi, fiziksel özellikleri, çıkış yeri vb. tüm özelliklerinin kendisine bire bir uyduğu şeklinde çeşitli basın ve yayın organlarında konuşmalar yapmakta ve yazılar yayınlamaktadır.
İskender Evranosoğlu MİHR (Mehdi, İmam, Halife, Resul) vakfı ile desteklenen değişik yayın organları ile kendisinin mehdi-resul olduğu yönünde iddialar içeren dini çalışmalar yürütmektedir.
Basralı Ahmed El Hasan 1999 yılında "Ansar'ul mehdi" ismiyle örgütlenerek, kendisinin mehdinin öncüsü ve hazırlayıcısı olduğu iddiasıyla davetine başlamıştır.
Şia’ya Göre Hz. Mehdi Kimdir?
Ehl-i Beyt mektebine göre ismi Resulullah sallâ’llâhu aleyhi ve alih’in ismi, künyesi de Resulullah’in künyesi olan Hz. Mehdi, Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın soyundan gelmektedir ve Hz. Hüseyin’in oğlu Hz. Ali ZeynülAbidin’in oğlu Hz. Muhammed Bâkır’ın oğlu Hz. Cafer Sadık’ın oğlu Hz. Musa Kazım’ın oğlu Hz. Ali Rıza’nın oğlu Hz. Muhammed Taki’nin oğlu Hz. Ali Naki’nin oğlu Hz. Hasan Askeri’nin oğludur. Yani Hz. Resulullah sallâ’llâhu aleyhi ve alih’in onuncu, Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın ise Hz. Hüseyin aleyhi’s-selâm’den olan dokuzuncu torunudur.İmamı Rabbanî Ahmed Faruki Serhendi ise "Mektubat" isimli kitabında "MEHDİ"nin derecesi hakkında şu bilgiyi vermektedir:
"Geleceği haber verilmiş bulunan Hz. MEHDİ'nin de Rabbi, ilim sıfatıdır... Bu zât da, Hz. Âli gibi İsa Aleyhisselâm'a bağlıdır...
Sanki İsa Aleyhisselâm'ın iki ayağından birisi Hz. Âli'nin başı üzerinde, ikinci ayağı da Hz.MEHDİ'nin başı üzerindedir..."
7 Emirdağ lahikası231
İslâm ansiklopedisinde ise, "MEHDİ" lakaplı beklenen kişi hakkında özetle şu bilgi verilmektedir:
"MEHDİ'nin mânası, kendisine "ALLÂH" tarafından yol gösterilen kişi şeklindedir... Kelime, geçmişte bazı kişiler; gelecekte de kıyamet öncesinde gelecek bir kimse için kullanılmaktadır.
Bu kelime ilk defa olarak Emevi halifesi ikinci Ömer için "müceddid" olarak kullanılıyor ve ikinci Ömer, "ALLÂH"ın rehberliğine mazhar kabul ediliyordu...
Daha sonraki devirlerde ise, müceddidlerin birincisinin ikinci Ömer olduğu, nihayet yedinci ve sonuncusun da, iki görüşe göre, "MEHDİ" veya "İsa" olacağı kabul edilmektedir…"
 HZ. MEHDİ İLE İLGİLİ HANGİ GÜVENİLİR KAYNAKLARDA HADİSLER RİVAYET EDİLMİŞTİR?
      1)      Tirmizi'nin Sünen'inde 3 tane,
      2)      Ebu Davud'un Sünen'inde 8 tane,
      3)      İbn-i Mace'nin Sünen'inde 8 tane,
      4)      Ahmed bin Hanbel'in Müsned'inde 12 tane,
      5)      Abdülrezzak b. Hemmam'ın el-Musannef'inde 8 tane,
      6)      İbn Ebi Şeyhe'nin el-Musannef'inde 14 tane,
      7)      İbn Hibban'ın Sahih'inde 7 tane,
      8)      Heysemi'nin Zevaid'inde 20 tane,
      9)      Suyuti'nin Cami'us Sağır'ında 8 tane,
      10)    El-Muttaki el-Hindi'nin Kenzü'l Ummal'inde 59 tane,
      11)    Hakim'in Müstedrek'inde 12 tane,
      12)    Deylemi'nin el-Firdevs'inde 7 tane,
      13)    Darekutni'nin Sünen'inde 1 tane olmak üzere, bu kaynaklarda Hz. Mehdi ile ilgili toplam 159 güvenilir hadis-i şerif bulunmaktadır

Hz. Mehdi'nin ahir zamanda muhakkak çıkacağını bildiren hadislerden bazıları şunlardır:
      Eğer dünyadan bir gün bile kalsa, Allah, O (Hz. Mehdi) idareyi ele alıncaya kadar o günü uzatırdı
       Eğer dünyadan bir gece bile kalsa, Allah onu uzatır ve Ehli Beyt’imden birisini (Hz. Mehdi) melik kılardı.[8 ]
       Mehdi bizdendir. Allah bu dini nasıl bizimle paylaşmışsa, Onunla da sona erdirecektir. Ve onlar bizimle nasıl şirkten kurtulmuşlarsa, onunla da fitneden kurtulacaklardır.[9]
       Kıyâmetin kopması için zamanda sadece bir günden başka vakit kalmamış da olsa Allah benim Ehl-i Beyt’imden bir zatı gönderecek yeryüzü zulümle dolduğu gibi, o yeryüzünü adaletle dolduracak.[10]
- Hz. Mehdi’nin Gelmesinin Yakınlaştığını Gösterecek Olan Alametler Nelerdir?
      1) Hz. Mehdi’nin Çıkış Alametlerinin Arka Arkaya Meydana Gelmesi
      2) Fitnelerin Çoğalması
      3) Hz. Mehdi’nin Çıkışından Önce Yaygın Katliamlar Meydana Gelmesi
      4) Dünyanın Her Yerini Karışıklık ve Kargaşanın Kaplaması

8  Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il  Mehdiyy –il  Ahir Zaman 10
9  Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman  20
10  Sünen-i Ebu Davud 5/92 
      5) Kadınlar ve Çocukların Dahi Katledildiği Fitnelerin Yaşanması
      6) Müslümanlara Baskının Artma
      7) Haramların Helal Sayılması
      8) Allah'ın Açıkça İnkar Edilmesi
      9) Fırat'ın Suyunun Kesilmesi
      10) Ramazan'da Ay ve Güneş Tutulmaları
      11) Sahte Peygamberlerin Çoğalması
      12) Dinin Şahsi Çıkarlar İçin Kullanılması
      13) Büyük ve Hayret Verici Şeylerin Meydana Gelmesi



Soru: Bildiğimiz gibi Kur’an’da Mehdilik konusu sarih ve net bir şekilde herhangi bir ayette açıklanmamıştır. Ancak hadislerde net bir şekilde yer almıştır. Şunu sormak isteriz; Kur’an’ın konuları işlerken kullandığı üslup nedir? Neden bu konuya açık bir şekilde yer verilmemiştir.
Cevap: Kur’an gayıptan ve gelecekten haber verdiğinde daima konuları umumi olarak ele alıyor ve çok cüzi ayrıntılara girmiyor. Bir çok ayet vardır ki ancak Hz. Mehdi aleyhi’s-selâm hakkında tatbik edilebilir. O ayetlerden biri yukarıda geçen ayettir. “O elçisini hidayet ve hak dinle gönderdi ki onu (hak dini) bütün dinlerin üstüne çıkarsın.” Bu ayet sadece Hz. Mehdi aleyhi’s-selâm hakkında tatbik edilebilir. Bu tabir üç surede yer almıştır. Tevbe/33, Fetih/28, Saf/9. Bir diğer ayette şudur: “Andolsun Tevrat’tan sonra Zebur’da da “Yeryüzüne mutlaka salih kullarım varis olacak” diye yazmıştık.” ( Enbiya/105)



KAYNAKÇA
      Hayrettin KARAMAN - Mehdi Meselesi 2010
      Ahmet HULUSİ- Mehdi-Mehdilik İstanbul 1988
      Hüseyin Gazi YURDADIN- Mehmet DAĞ -Dinler Tarihi Ankara 1978
      Mehmet ATAY-Kütüb-i Sitte’deki Mehdi Hadislerinin Dinler Tarihi Açısından İncelenmesi  Isparta 2003
      Ethem Ruhi FIĞLALI Mehdi  İnancı Üzerine(Mezhepler Tarihi Üzerine İnceleme)
      İslam Ansiklopedisi
      www.iştekuran.net
      mehdi.nedir.com
      www.musayusuf.com
      www.caferilik.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.